A24.com.tr » politika » Başbakan'dan flaş açıklamalar

Başbakan'dan flaş açıklamalar

Başbakan'dan flaş açıklamalar

Başbakan Binali Yıldırım, bütçe görüşmeleri kapanış konuşmasından gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

 Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bütçe görüşmeleri kapanışında konuşan Başbakan Binali Yıldırım'dan önemli açıklamalar...

Başbakan Yıldırım, Genel Kurul'daki konuşmasında CHP'lilerin Anayasa değişikliği için sık sık dile getirdikleri Rejim tartışmalarına değinerek: "Rejim değişikliği esasen eksen kayması tartışmaları boş ve anlamsız hale gelmiştir. Türkiye'nin ekseni bellidir, yolu bellidir. Türkiye'nin yolu muasır medeniyetler yoludur. Gazi Mustafa Kemal'in gösterdiği yoldur. Rejim tartışmaları 1923 yılında tamamen kapanmıştır, sona ermiştir. Meclisimizin ve halkımızın desteğ ile ülkemizde siyasi istikrarı kalıcı kılan anayasa değişikliğini yüce meclis çıkarmaya muktedirdir." dedi.

"Türkiye'nin kaynaklarını nasıl ve nerede kullanacağımızı konuşuyor, değerlendiriyor ve karara bağlıyoruz. Geleceği doğru planlamak insan hayatında olduğu gibi toplum ve devlet hayatında da önem taşır. AK Parti hükümeti olarak 2023'e giderken koyduğumuz bütün hedefleri gerçekleştirerek bugünlere gelmenin haklı mutluluğunu yaşıyoruz.

HER ŞEY TÜRKİYE İÇİN HER ŞEY MİLLETİMİZ İÇİN..
Birlik ruhu içerisinde ülkemizi demokrasiyle güçlendirmeye büyük çaba sarfediyoruz. Güçlü bir siyasi irade ile bir yandan istikrarı korumaya ve diğer yandan da Türkiye'yi dünyanın güçlü ekonomileri arasında tutmaya gayret ediyoruz. Her şey Türkiye için, her şey milletimiz için diye durmadan yorulmadan yola devam ediyoruz.

2016 KOLAY BİR YIL OLMADI
Sıkıntılarla geçen bir yılın sonuna yaklaştık. 2017 çok daha ferah ve aydınlık bir yol olacak. Zira 2016 hem dünya hem de Türkiye için kolay bir yıl olmadı. Vatan hainleri, eli kanlı bölücü terör örgütleri, kirli ve karanlık emellerini her fırsatta gösterdiler. Hayat hakkına, toplumsal huzura, kardeşliğimize kasteden hainler kanlı cinayetlerine yenilerini eklediler.

15 TEMMUZ GECESİ..
Bizi birbirimize düşüreceklerini zannettiler. Ancak başaramadılar, asla başaramayacaklar. Terör karşısında milletçe bir olduk, beraber olduk birlikte Türkiye olduk. 15 Temmuz'da bu Gazi meclisimiz dünyanın en alçak saldırısına uğradığında siz değerli milletvekillerimiz örnek bir birliktelik tablosu sergilediniz. Milletvekillerimiz ve vatandaşlarımız ile birlikte o alçak saldırı karşısında milli iradeye sahip çıktı. Milletin evini alçaklara hainlere teslim etmediniz.

Cumhurbaşkanımız asker elbisesi içerisindeki hainlerce teröristlerce hedef alındı, öldürülmek istendi. Güvenlik güçlerimizle demokrasiyi ve özgürlükleri savunmak için vatandaşlarımızın üzerine bombalar yağdı. İnsanımız canını vermekten asla gözünü kırpmadı. O karanlık geceyi başta millet olmak üzere, Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve siyasi partilerimizin birlikte ortaya koyduğu demokrasideki kararlı duruşu aydınlattı.

TERÖR TÜRKİYE'Yİ TESLİM ALAMAYACAK
Terör asla Türkiye'yi teslim alamaz, alamayacak. Kin ve nefret tohumları mutlaka yok olmaya mahkum olacak. Ne yaparsa yapsınlar sonları hüsrandır.

Terör karşısında Türkiye büyümeye gelişmeye devam edecek. Ülkemizi bölmeye çalışanlar şunu iyi bilmelidir; bu aziz milletin birlik beraberliğini yok edecek hiçbir güç yoktur.

BU ANAYASANIN ARKASINDA...

Bu anayasanın arkasında 316 imzası olan AK Parti grubu olacak. Bu anayasanın imzasında ülke sorunun çözmede siyaset üstü bir anlayış gösteren MHP olacaktır. Bu anayasanın arkasında eğer meclis onay verdiğinde milletin önüne giderse 79 milyon vatan evladı olacaktır. Bu kapı ana muhalefer partisine ardına kadar açıktır, bekliyoruz. Herkesin oy hakkı var. Sorunları geleceğe havale etmek, bir siyasi yöntem olamaz. AK Parti 14 yıllık iktidarında sorunları torunlara havale etmedi, çöze çöze bu günlere geldi.

SURİYE'NİN DOĞUSUNDA CAN PAZARI YAŞANDI
14 Haziran'dan bu yana 200 bini Hristiyan ve Müslüman Ezidi olmak üzere Iraklı misafirleri de burada ağırlıyoruz. Suriye'de yıllardır bir acı yaşanıyor, insanlık suçu işleniyor. Son dönemde Halep'ten yükselen feryatlara, haber bültenlerindeki görüntülere kayıtsız kalamazdık. Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümetimizin girişimleriyle muhattaplarımızla yaptığımız görüşmeleri olumlu bir noktaya getirdik. Ve oradaki mazlum insanların tuzaktan kurtarılmasının yolunu açtık. Rejim ve destekçilerinin saldırısı altında siviller savunmasız kaldı. Suriye'nin doğusunda 6km alanda adeta can pazarı yaşandı. Kaçan binlerce aile sokaklarda perişan.

HALEP BU ASRIN TARİHİNE KARA BİR LEKE OLARAK KAYDOLMUŞTUR
Türkiye Cumhuriyeti olarak AFAD ve Kızılay marifetiyle 80 bin göçmen için hazırlıklarımızı başlatmış bulunuyoruz. 10 bin kişilik çadır kent, sağlık barınma gibi temel ihtiyaçlar karşılanacak. Sivil toplum kuruluşlarımızından Halep'e yardım için kampanyalar düzenleniyor. Ancak üzülerek ifade ederim ki bu acıları, bu katliamları dünyanın birçok ülkesi sadece seyrediyor. Tıpkı daha önce Balkanlar'da, Gazze'de olduğu gibi. Halep bu asrın tarihine kara bir leke olarak kaydolmuştur. Türkiye olarak dünya ülkeleriyle görüşmeden işbirliğinden yanayız. Temel felsefemiz düşmanlıkları azaltmak, dostlukları çoğaltmak. Rusya, İsrail'le ilişkilerimizi geliştirdik. Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlattık. Başika'da, Musul'da etnik temizlik hareketini önlemek için tedbirlerimizi aldık.

REJİMİN HAYATİYETİNİ SÜRDÜRMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR
Peşmerge güçlerine ve koalisyon güçleriyle birlikte harekatın içerisinde yer alıyoruz. Buradaki hassasiyetimiz gerek Musul'un gerek Telafer'in DEAŞ terör örgütlerinden temizlenmesiyle birlikte meydana gelebilecek bazı Şii milis gruplarca etnik katliama dönüşmesinin önüne geçmek. Bu konu bizim kırmızı çizgimizdir. Musul, Musulluların olmalıdır. Telafer'deki yapı değişmemelidir. Türkiye olarak Suriye'nin toprak bütünlüğü ile ilgili herhangi bir sorunumuz yoktur. Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanmalıdır. Suriye, Suriyelilerin olmalıdır. Yarım milyondan fazla korumasız insanın kanına giren rejimin hayatiyetini sürdürmesi mümkün değildir. Oluşacak yeni yönetimin Suriye'yi teşkil eden bütün etnik yapıları temsil etmelidir.

YOLLARI BÖLERİZ, TÜRKİYE'Yİ BÖLDÜRTMEYİZ
Faiz eğer yüzde 43 oranında devam etseydi fark daha fazla olacaktı. Yatırıma, sağlığa, ulaşıma, sosyal desteklere ayıracağımız para daha fazla olacaktı. Faize gitti de ne oldu? Az önce söyledim, 2002De yüzde 43, 2016'da yüzde 8.9. Yüz liralık verginin 86 lirası faiza gidiyordu. Şimdi 11 lirası faize gidiyor. Geriye kalanıyla ne yapıyoruz? Tünel, köprü, hastane, okul, stat yapıyoruz. Memleketin ihtiyacı olan eserleri yapıyoruz. Bölünmüş yolların Türkiye'de hayat kurtardığını biliyoruz. Bölünmüş yolla duble yolun bir farkı yok. Bölünmüş yollar iki gidiş, iki gelişi olan otoyol kalitesinde yollardır. Bölünmüş yollara harcadığımız miktar 130 milyar lira. Bu yollar için 18500 km yol yaptık. Bunların içerisinde sadece yol yok, 89 km tünel var. 311 km viyadük var. Sanat yapısı var menfezler var. Buradan küçük bir hesap yapalım. Bölünmüş yolların 1 yıl içerisinde zamandan ve yakıttan sağladığı tasarruf 20 milyar lira. Sadece iki kalemden bahsediyorum. Daha az egzos havaya verildiği için 3,5 milyon ton karbondioksit gazı atmosfere verilmemiştir. Yetmedi bölünmüş yollardan sonra trafik kazalarında yüzde 62 azalma oldu. Ne yaptık? Yolları böldük, hayatları kurtardık. Yolları böleriz, Türkiye'yi böldürmeyiz.

FIRAT KALKANI HAREKATI
Fırat Kalkanı asla bir genişleme, istila hareketi değildir. Fırat Kalkanı'nın amacı, bir yandan DEAŞ terör örgütüne karşı gereken temizliği yapmak, diğer yandan güney hudutlarımızdan ülkemize yönelen tehditleri ortadan kaldırmak, insanımızın can ve mal güvenliğini sağlamaktır.

BU DALGALANMA TÜRKİYE'NİN KRİZİ DEĞİLDİR
Nitelikli yatak sayımızı yüzde 6'dan yüzde 50'ye çıkarmışız. Eğitimde 270 bin yeni derslik çıkararak öğrenci sayımızı 25'in altına düşürmüşüz. Okul öncesi eğitimi 2019'a kadar yüzde 100'e çıkarmak. Hedef 2019'a kadar tek tedrisata geçmek. Daha birçok örnek var. Yapılan iş çok olunca zaman yetmiyor. Ekonomik kriz var 8 Kasım'dan itibaren küresel anlamda piyasalarda dalgalanma var. Bu dalgalanma Türkiye'nin krizi değildir. 2000-2001 Türkiye'nin kriziydi. 2006'da da benzer bir kriz yaşadık, bizimdi atlattık. 2010'da yaşadık onu da atlattık. 2013'te Gezi olaylarını yaşadık onu da atlattık.

TEDBİRİMİZİ ALMAK ZORUNDAYIZ
Bu kriz de 1 ay içerisinde gelişmekte olan ülkelerin paralarında değer kaybı oldu. Türkiye de bunlar arasında. Tedbirimizi alıyoruz. Bunlar gelip geçecektir. Bunlara göre geleceği inşa edemeyiz. Tedbirimizi de almak zorundayız. Aldığımız tedbirler çok açık. Bir kere 65. hükümetin programında dedik ki bizim önceliğimiz reel sektör. Üreten, yatırım yapan ve ürettiğini satarak ülkenin refahına katkı yapan sektörlere öncelik vereceğiz. Buna yönelik bir dizi tedbir aldık. Bir yandan darbecilerle mücadele ettik bir yandan bu Meclis çalışarak Türkiye'nin ekonomisiyle ilgili çok önemli kararlar aldınız.

YORUMLAR
  Farklı platformlardaki en başarılı 5 video sohbet programı
Farklı platformlardaki en başarılı 5 video sohbet programı