2018 yılında dünyamızı bekleyen 10 kabus senaryosu
AT Kearney Küresel İş Politikaları Konseyi (GBPC) 2018 yılına yönelik 10 temel öngörüde bulundu. Bu öngörüler teknoloji dünyasını ilgilendirdiği kadar, küresel siyaset ve ekonomiyi de yakından ilgilendiriyor.
1- Kuantum bilgisayar hakimiyeti ele geçirecek
Bilgisayarın geleceği kuantum. Normal bilgisayarların aksine hesaplamaları yapmak için 1 ve 0 olmak üzere iki duruma sahip olmayıp; aynı anda birden fazla durumda olabilen (hem 0 hem de 1 durumunda) kuantum bilgisayarlar uzmanlar tarafından gelişmiş bilgisayarların geleceği olarak görülüyor. Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarlara oranla çok daha büyük ve hızlı bir işlem gücüne sahip. IBM bu alanda çok önemli gelişmelere imza atıyor.
Google ve Intel gibi büyük şirketlerin yanı sıra Rigetti ve D-Wave gibi şirketler de kendi kuantum bilgisayarlarını geliştirdiler. 2017 yılında kuantum alanında iki büyük gelişim gündeme geldi. Temmuz ayında Çinli biliminsanları Dünya’daki bir fotonu 500 kilometre uzaktaki bir uyduya teleport ettiler. Yani ışınladılar.
Ağustos’ta ise, yine Çin’de ilk özel kuantum iletişim ağı oluşturuldu. Bu alandaki ilerlemeler çok hızlı. 2018 yılında, kuantum bilgisayarların, kuantum teknolojisi ile çalışmayan en güçlü süper-bilgisayarın becerilerini geride bırakacağı tahmin ediliyor.
2- Yüz tanıma teknolojisi yaygınlaşacak
Yüz tanıma yazılımı aslında oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor. 2017’de ABD’de, bu teknoloji ile azınlık nüfuslarında ender rastlanır bir genetik hastalığın teşhisi sağlandı. Yine ABD’de bazı kiliseler 3D yüz tanıma yazılımı ile üyelerini belirleyip, düzenli katılımcılardan bağış topluyorlar.
3D yüz okuma bazı mağazalarda kişiye özel pazarlama yöntemi olarak kullanılıyor. Eylül ayında piyasaya çıkan iPhone X de, ekran kilidini açmak için yüz tanıma teknolojisini kullanıyor.
Yüz tanıma teknolojisinin 2018’de günlük hayatımıza girmesi bekleniyor; hatta öyle yaygınlaşacak ki, bir çoğumuz yüzümüzün tanındığının farkına bile varmayacağız. Bu süreç, özellikle OLED panel üreticilerini yakından ilgilendiriyor, çünkü yüz tanıma araçlarının temel maddesini onlar üretiyor.
3- Müzakerelerin zorlu geçmesi Brexit’te çözümü de zorlaştıracak
Brexit müzakerelerinin başladığı 2017’den itibaren yanlış temele oturduğu ve çok fazla zorlukla karşılaştığını söylemek yanlış olmaz. AB vatantaşlarının haklarının geleceği, Avrupa mahkemelerinin rolü, İngiltere-İrlanda sınırının yönetimi, AB’den çıkış faturası gibi konular hala çözüm bekliyor.
2019 Mart’a kadar Brexit konusunda net bir sonuç alınması beklenmiyor. Bu süreçte finansal piyasalarda ve döviz kurlarında belirsizliklerin artması; Brexit’in İngiltere’nin ekonomik performansı üzerinde yük yaratmaya devam etmesi bekleniyor.
4- DAİŞ tehdidi Güney Doğu Asya, Afrika ve ötesine sıçrayacak
DAİŞ’in bugüne kadar kaybettiği topraklar, aynı zamanda petrol bölgelerinin kontrol edilememesi ve gelir kaybı anlamına geliyor.
2018 yılında operasyon merkezlerinin özellikle üç coğrafyada yayılacağı öngörülüyor: Libya başta olmak üzere Kuzey Afrika; Nijerya ve Kenya’yı kapsayan Sahra altı Afrika’sı ve Güneydoğu Asya.
5- Almanya ve Fransa’daki yerel siyaset “Merkron” balayı sürecini kısaltacak
Almanya ve Fransa’daki yerel politikalar “Merkron” balayı sürecini kısa kesecek. Fransız Cumhurbaşkanı Macron ve Almanya Başbakanı Merkel, özellikle de Brexit sonrasında, Almanya ve Fransa arasındaki güçlü tarihi ilişkileri yeniden canlandırmak için harekete geçmişlerdi.
Merkel’in geçtiğimiz Eylül seçimlerinde yaşadığı “buruk zafer” ve zorlu koalisyon çalışmaları, Almanya’nın iç politikasına odaklanmasına neden olacak.
6- Yıkıcı doğal felaketler küresel sigorta piyasaları üzerindeki baskıyı artıracak
Doğal felaketler küresel sigorta piyasaları üzerindeki etkiyi artıracak. Dünya genelinde yaşanan doğal afetlerin sayısı 1970 yılından bu yana dört kat artmış durumda. Her yıl yaklaşık 400 afet yaşanıyor.
Dünya Bankası verilerine göre doğal afetlerin yıllık maliyeti 327 milyar dolara ulaşıyor. Doğal felaket kaynaklı ekonomik kayıpların üçte birinden azı sigorta tarafından karşılanıyor. “Bin yılda bir yaşanan” türden doğal afetlerin 2018 yılında da devam edeceği öngörülüyor.
7- İnternet devlerinin “sınırsız gücü” kontrol altına alınacak
Silikon Vadisi’ndeki internet devlerinin toplam piyasa kapitalizasyonu Kanada ekonomisinden daha büyük. Facebook ve Twitter gibi sosyal medya şirketleri ile diğer internet şirketlerinin küresel boyuttaki “gücü”, ülkeleri etki altına almaya başladı.
Bu güç, seçim sonuçlarından, terörist grupların nefret söyleminin yaygınlaştırmasına; yalan haber üretiminden, çocuklara zarar veren içeriklerin paylaşımına kadar her alanı etkileyebiliyor. Bu gücün kontrol altına alınması için ülkeler çeşitli yaptırımlar getirdiler.
Bu yaptırımların 2018’de artması bekleniyor. Reklam yoluyla kamuoyu üzerinde etki yaratılması; kullanıcı verilerinin iş modeli olarak kullanılması; sektörde tekel konumu yaratmak gibi konularda, internet şirketleri yakından izlenecek.
8- 2040’a kadar 600 milyon elektrikli otomobile ihtiyacımız olacak
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre 2016 yılında dünya genelinde elektrikli otomobil sayısı iki milyona ulaştı. Bu oran 5 yıl önce neredeyse sıfırdı. IEA, Paris Anlaşması tarafından belirlenen küresel ısınmayı azaltma hedefl erine ulaşmak için, 2040 yılına kadar 600 milyon elektrikli otomobile ihtiyacımız olacağını söylüyor.
Çin’de 2019’dan itibaren üretilen her 10 otomobilden birisi ya elektrikli ya da hibrit olacak. Hindistan, 10 yıl sonra sadece elektrikli otomobil satmayı planlıyor. 2018’in elektrikli otomobil satışının en yüksek seviyeye çıkacağı yıl olması bekleniyor. 2017 ve 2022 yılları arasında yeni 50 elektrikli otomobil modelinin pazara geleceği öngörülüyor.
9- Teknoloji sektöründe "Çinli yatırımcı" gerginliği artıyor
Çinli yatırımcılar yurtdışında üç temel alana odaklanıyor: Ülkenin stratejik çıkarlarını destekleyen yatırımlar, One Belt One Road projesine yönelik yatırımlar ve teknoloji yatırımları. Çin’in yurtdışındaki teknoloji yatırımları gelişmiş ülkeleri bir süredir rahatsız ediyor. 2018’de bu gerilimin daha da artması bekleniyor.
Fransa, Almanya ve İtalya gibi ülkeler Avrupa’nın yüksek teknoloji sektörlerini korumak için, AB çerçevesinde Çinli yatırımcıları engelleyecek yeni düzenlemelere gidebilirler. Benzer düzenlemeler ABD için de söz konusu olacaktır.
10- Kanser tedavisinde büyük aşamalar kaydedilecek
Genetik dizilim, yapay zeka, giyilebilir teknolojideki gelişmeler onkoloji araştırmalarında ve kanser tedavisinde önemli bir yol alınmasını sağladı. Örneğin yeni geliştirilen genom düzenleme teknolojisi CRISPR-Cas9, akciğer kanseri hastalarında test edildi. Araştırmacılar genetik farklılaşmaları belirlemek için yapay zeka kullandı.
Kanserli hücrelere saldıran ve onları yok etmek için vücudun kendi immün sisteminden yararlanan hücre-bazlı, hedefl enmiş immünoterapi alanında önemli gelişmeler elde edildi. Teknolojilerin olgunlaşması ile bu yöndeki gelişmelerin 2018’de hız kazanması bekleniyor.