Karpuzu asla böyle yemeyin!
Yaz mevsiminin en çok tercih edilen meyvesi karpuz, tadı ve serinletici özelliği ile sofralarda yerini alıyor. İç hastalıkları Bölümü'nden Uzm. Dr. Betül Mercan, karpuz yedikten sonra vücuttaki etkileşimler ile ortaya çıkan nitrik oksit maddesinin kasları gevşettiğini belirtti.
Karpuzun antioksidan etkisinin oda sıcaklığında tüketildiğinde etkin olduğuna dikkat çeken Mercan, "Buzdolabında bekleme ve soğukluk bu etkiyi ortadan kaldırıyor" dedi
Uzm. Dr. Mercan, "Karpuzun kas gevşetici etkisiyle kan damarları etrafındaki kaslar gevşer ve bu da damar ve arterlerin daha çok genişlemesini sağlar. Dolayısıyla kan basıncı düşer, kan akışı sağlanır. Karpuz, B, C vitaminleri ile vitamin A öncülü olan beta karoten barındırır. İçeriğindeki likopen ise antioksidan ve antiinflamatuar (iltihabı azaltıcı etkisi) vardır. Bunların tümü yüksek su ve lif oranı, doyurucu etkisinin de olması sebebiyle diyette tercih edilme nedenidir" diye konuştu.
Zayıflama yolu olarak görülen karpuzun kilo aldırabileceğinin altını çizen Mercan, "Kalorisi düşük, yüksek miktarda su ve lif oranı ile tok tutarak kolay bir zayıflama yolu görülmesinin yanı sıra yüksek glisemik indeksi nedeniyle fazla tüketildiğinde aksine kilo aldırabilir" uyarısında bulundu.
Karpuzun fazla tüketiminin kan şekerini de yükselteceğini vurgulayan doktor, şu uyarılarda bulundu: "Şeker hastaları karpuzu tek başına tüketmemelidir. Et ve sebze yemeklerinin yanında bir dilim karpuzu da ana öğünlerinize dahil edebilirler. Gün içinde ara öğün olarak sadece peynir ile değil ceviz ve fındık gibi ek besinlerle de tüketilebilir.
Ayrıca karpuz hem potasyum kaynağı hem de idrar söktürücüdür. Bu sebeple böbrek yetmezliği olan hastaların sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Dikkatli tüketmek gerekir." dedi.