Songül Erçil'in hayatından dram çıktı
Adana'da vahşi bir şekilde öldürülen ve ceset parçaları çöp ayrıştırma tesisinde bulunan Songül Erçil'in hayatından dram çıktı.
Songül Erçil'in 1989 yılında Almanya'nın Berlin ilçesinde dünyaya geldiği 2005 yılında Almanya'dan kuzeni Gazi Baykul ile evlenmek için kaçıp Adana'ya geldiği belirlendi.
Ancak ağabeyi Oğuz Erçil, kız kardeşinin yanlış yaptığını düşünerek Adana'ya gelip onu tekrar Almanya'ya götürdü. Ancak Erçil, Almanya'dan ikinci kez kaçarak Adana'ya eşinin yanına geri döndü. Bunun üzerine ailesi bir daha onu götürmeye gelmedi.
Bu arada Erçil'in Elif Nigar ve Berfin adını verdiği iki çocuğu dünyaya geldi. Ancak uyuşturucu batağına düşen Erçil, eşiyle de problemler yaşamaya başladı. 2009 yılında annesi Nigar’ı kaybeden Songül Erçil, kocası Gazi Baykul ile ayrıldı.
Genç kadın 2011 yılında tanıştığı Harun Doğan Tekin ile yaşamaya başladı. Bu birlikteliğinden de Yasin adını verdiği erkek çocuğu dünyaya getirdi. Ancak uyuşturucu bağımlılığı bu ilişkiyi de sonlandırdı.
Uyuşturucu parası bulmak için fuhuş batağına düşen Songül, ahlak polisi tarafından yakalanıp hakkında işlem yapıldı. Kimsesi olmayan genç kadın pansiyonlarda yaşamaya başladı.
Bu durumu öğrenen ailesi 2013 yılında Adana'ya gelerek Elçil'i uyuşturucudan kurtulması için tedavi ettirdi. Ağabey Erçil kardeşini Almanya'ya götürmek istedi ancak Erçil gitmedi.
Bu arada Songül Erçil'in babası da hayatını kaybetti. Genç kadına babası öldükten sonra miras kaldı. Erçil aldığı mirası da kısa sürede uyuşturucuya harcayarak bitirip tekrar pansiyonlarda kalmaya başladı.
Ailesinin Almanya'ya gitme teklifini de kabul etmeyen Songül Erçil uyuşturucu bulmak için her yolu denedi. En sonunda da uyuşturucu içmek için girdiği bir kahvehane sonu oldu.
ADANA'da çöp arıtma ve ayrıştırma tesislerinde bulunan kadın bacağının 3 çocuk annesi 27 yaşındaki Songül Erçil'e ait olduğunu belirleyen polis, cinayet şüphelisi 37 yaşındaki Fatih Karaman'ı yakaladı. Emniyet Müdürlüğü'ndeki ifadesinde cinayeti itiraf edip, olayı soğukkanlılıkla anlatan Karaman tutuklandı.
Almanya'nın Berlin kentinde dünyaya gelen, Adana'da bir barakada, öldürüldükten sonra cesedi parçalanan Songül Erçil'in bir kol ile bir bacağı bulunurken, vücudunun diğer parçalarına henüz ulaşılamadı.
Ekipler tonlarca ağırlıktaki çöp dağları arasında, detektör köpekler yardımı ile cesedin kalan parçalarını bulmak için gece- gündüzçalışma yaparken, gözaltında sorgulanan Fatih Karaman'ın ifadesinde tüm ayrıntıları anlattı.
Cinayeti 3 Aralık'ta işlediğini belirten Fatih Karaman, Songül Erçil'i o güne kadar görmediğini, her şeyin aniden geliştiğini söyledi. Kahvedeki müşteriler gittikten sonra arkadaşı ile tavla oynadığını, bu sırada Songül Erçil'in içeri girdiğini ifade eden Karaman, şöyle dedi:
"Arkadaşımla tavla oynuyorduk. İçeri girdi, 'Burası muhtarlık mı? Çok açım, yardım isteyecektim' dedi. Bunun üzerine ben de kendisine börek söyledim, sobanın başına geçti, ısınmaya başladı. Oyun bitmişti, arkadaşım gitti. Kadın böreğini yedikten sonra cebinden uyuşturucu çıkardı. Kullanmak istediğini söyledi. Uyuşturucunun zararlarını anlattım ve 'Hem aç olduğunu söylüyorsun, hem de bu meredi kullanıyorsun yapma' diye uyardım. Baktım ki söz dinlemeyecek, ben de tuvalette kullanmasına izin verdim."
Genç kadının uyuşturucuyu kullandıktan sonra yarı baygın halde dışarıya çıktığını anlatan Fatih Karaman, milliyetçi duygulara sahip olduğunu ifade etti. Karakan,Songül Erçil'in tuvaletten çıktıktan sonra kendisine,"Ben örgütçüyüm, dağda 4 yıl kaldım. Aslında size yapılanlar az bile, hepinizi öldürmek gerek" dediğini iddia ederek, şu iddialarda bulundu:
"Bunun üzerine kan beynime çıktı. Boğazına sarıldım, sürükleyerek yan taraftaki kaldığım barakaya götürdüm. Boğazını sıkmaya devam ettim. Bir süre sonra kolları yana düştü. Ama ayakları hala kıpırdıyordu. Başına sopa ile vurdum. Hareketsiz kalınca öldüğünü anladım."
"BAŞINI GÖVDESİNDEN AYIRDIM" Sorgu sırasında soğukkanlılığını koruduğu belirten katil zanlısı, daha sonra cesedi ortadan kaldırmak için neler yapabileceğini düşündüğünü belirterek, şöyle devam etti:
"Cesetten kurtulmak için tuvalete sürükledim. Bıçağı boğazına dayayıp, çekiçle vurarak önce kafasını kestim. Ardından da kolları, sonra da bacaklarını gövdesinden ayırdım. Parçaları, 4 ayrı moloz çuvalına koydum. Sonra da sokaktaki çöp konteynerine taşıdım. Üzerine de başka varillerden getirdiğim çöp poşetlerini koyup iyice kapattım."
Ucuz pansiyonlarda ve günlüğü 10-15 lira olan otellerde yatıp kalktığı belirtilen Songül Erçil'in, cesedini attıktan sonra temizlik yaptığını anlatan Karaman, cinayeti planlayarak işlemediğini, her şeyin aniden geliştiğini ileri sürdü. Erçil'i parçalarken etrafa saçılan kanı temizledikten sonra yattığını dile getiren Karaman, "Etraf kirlenmişti, bir süre kanı yıkayıp, etrafı temizledim. Sonra da yatıp uyudum. Sabah kalktığımda çöp konteynere baktım, kamyon daha almamıştı. Alınana kadar uzaktan izledim. Gittikten sonra işime devam ettim" diye konuştu.
Çevresinde sakin biri olarak tanınan Fatih Karaman, 14 yıldan bu yana kahvede çalışıp ve yan tarafta bulunan barakada da kaldığı, asıl mesleği olan kaynak ustalığını yapmadığı belirtildi. Karaman'ın yakın çevresine, "Evliydim, uzun süre önce 2 aylık bebeğimiz öldü. Bu acıya dayanamayan eşim de kendini asarak intihar etti. Ben de hayattan koptum, buralara geldim" diye anlattığı ancak polisin yaptığı araştırmada hiç evlenmediği ortaya çıktı. Cinayetten sonra Uşak'ın Banaz İlçesinde yaşayan ağabeyini ziyarete giden Karaman'ın, katil olduğunu belirleyen polis, telefonla arkadaşlarının aramasını sağladı. Adana'ya dönen Fatih Karaman, ekiplerce otogarda gözaltına alındı. Karaman, sorgusunun ardından da çıkartıldığı mahkemece tutuklandı.
Acı haberi alarak kız kardeşi İlknur ile birlikte Almanya’dan Adana’ya gelen ağabeyi Oğuz Elçil, DNA testi için kan verdi. Elçil’in polise verdiği ifadesinde, “Kardeşim iki gayri resmi evlilik geçirdi ve bunlardan üç çocuğu oldu.Birlikte olduğu kişiler uyuşturucu yüzünden kardeşimden ayrıldı. Anne ve babamızdan kalan mirası kendisine verdik. Ancak o bu paraları yine uyuşturucuda kullandı. Kendisine zaman zaman para gönderiyordum. Kız kardeşimizi öldüren kişiye en ağır ceza verilmesini istiyoruz” dediği öğrenildi.