“Kadın İstihdamının Artması İçin Erkeklerin Değişimi Şart”
Saat: 18:00

“Egon Zehnder Küresel Yönetim Kurulu Çeşitlilik Araştırması”nın sonuçları değerlendirildi.
Küresel liderlik danışmanlığı firması Egon Zehnder'in kıdemli ortağı, toplumsal cinsiyet eşitliği savunucusu, Murat Yeşildere, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde “Egon Zehnder Küresel Yönetim Kurulu Çeşitlilik Araştırması”nın sonuçlarını değerlendirdi. Yeşildere, Türkiye’de kadın istihdamının artmasının önündeki en büyük engelin bilinçsiz önyargılar olduğunu ve erkeklerin değişiminin şart olduğunu da söyledi.
Egon Zehnder Kıdemli Ortağı Murat Yeşildere: “Her yıl gerçekleştirdiğimiz ve sonuçlarını açıkladığımız “Küresel Yönetim Kurulu Çeşitlilik Araştırması” verilerine göre, 2012 ile 2024 yılları arasında dünya genelinde yönetim kurulu koltuklarında bulunan kadınların oranı %13,6'dan %29,3'e kademeli olarak artmış. 2018 yılında yönetim kurulunda en az bir kadın üyesi olan şirketlerin oranı %84,9 iken, bu oranın 2024'te %96'ya yükseldiğini görmek ise son derece sevindirici” dedi.
Küresel olarak, belli büyüklüklerin üzerinde ve ağırlıklı halka açık şirketlerin dahil edildiği “Egon Zehnder Küresel Yönetim Kurulu Çeşitlilik Araştırması” verilerine göre Türkiye’den araştırmaya dahil olan yedi şirketin altı tanesinde, en az iki kadın yönetim kurulu üyesi görev yaparken üçünde en az üç kadın yönetim kurulu üyesi yer alıyor. Murat Yeşildere: “Bununla birlikte Türkiye’den araştırmaya dahil olan şirketlerde kadınların yönetim kurullarına dahil olma oranı artarken, liderlik pozisyonlarına ilerleme hızı aynı düzeyde ilerlemiyor. Maalesef Türkiye’den araştırmaya dahil olan yedi şirketin hiçbirinde kadın yönetim kurulu başkanı görev yapmıyor” dedi.
Araştırmanın dışında kalan yine halka açık, ama daha küçük şirketlerde ise yönetim kurulunda kadın temsilinin çok daha yavaş geliştiğini dile getiren Yeşildere: “Türkiye’de halka açık şirketlerde dahi kadın yönetim kurulu üyesi oranının arzu edilen seviyede olmamasının önemli bir sebebinin kadın üst düzey yönetici oranının düşük seyretmesi olduğunun da altını çizelim; özetle bir “pipeline” problemi yaşıyoruz. Kadının iş hayatına daha çok girmesi, daha fazla kadın çalışanın, yönetici rollerine terfi etmesi, atanması, yönetim kurullarında daha fazla kadın üye görmemize de katkı verecektir” diye ekledi.
· Kadınların iş hayatına katılımı desteklenmeli
Kadınların iş hayatından ayrıldığı zorlu virajlar arasında okul sonrası iş hayatına geçiş, nişanlanma ve evlenme ile çocuk doğurmanın en ön sıralarda yer aldığını vurgulayan Murat Yeşildere: “Kadınların istihdamda daha fazla yer alması için özellikle bölgesel istihdam imkanlarının artmasını sağlamak gerekiyor. Çünkü “her ile üniversite politikası” kadınların eğitimini arttırırken, kendi ili dışında çalışma imkanlarının aile, kültürel ve toplumsal baskı nedeniyle sınırlı kalması, üniversite mezunu kadınların istihdam piyasasına girmesini engelliyor. İş kanununda yapılabilecek değişiklikler; evlenme durumunda kadınların kanuni haklarını alarak işten ayrılması kadınların işgücünden ayrılmasını teşvik eden bir uygulama halini alabiliyor. Diğer yandan uzun ücretli/ücretsiz doğum izinleri, kadınların iş hayatından uzak kalmasına sebep olurken, geri dönüşlerini ve entegrasyonlarını zorluyor. Bunların kadınların çalışma hayatında daha fazla yer alması için olumlu yönde değiştirilmesi yararlı olacaktır” dedi.
· Yönetimde kadınların yer alması için kota getirilmeli
İstihdamda, özellikle yönetim kademesinde kadın sayısını arttırmak için pozitif ayrımcılığın çok fazla işe yaramadığının altını çizen Murat Yeşildere: “Üst yönetimde de rahat bırakmıyor kadını cinsiyet ayrımı, bu sefer de anne olduklarında yatırımcılar bile sorguluyor duruma geliyor özel hayatlarını... Nitekim kotalar ve pozitif ayrımcılık, nedense çeşitliliğe ve stratejiye katkı olarak değil de, yetkinliklerden feragat etmek olarak algılanıyor. Bu anlayışın değişmesi gerekiyor. Normalleşme yönünde değişim için şirketlerin yönetiminde güçlü hedefleme veya kotalar şart. Türkiye gibi ülkelerde iş dünyasında özellikle yönetim kurullarında kadın üye oranının artması için kotalardan başka çözüm de yok gibi görünüyor. Dünyaya bakın, yönetim kurullarında kadınların sayısını arttıran ülkeler hep kotayla çözmüş bu sorunu. Onun için ben pozitif ayrımcılık tarafında değilim; çok net regülasyonların, hedeflerin, kotaların yanındayım. Bununla birlikte kota konusuna bazı kadınlar da temkinli yaklaşıyor. Şöyle diyorlar, ‘Ben kota ile o yönetim kuruluna gireceksem, girmeyeyim, kadın olduğum için değil yetkinliğim için oraya girmem lazım’ diyor. Saygı duyuyorum söylediklerine, kadının bu cesur duruşuna ama erkek öyle bakmıyor! Bu önyargı değişmediği için yöneticiler de kendisine benzeyen erkekleri odanın içine almaya başlıyor. Kadınların da daha pragmatik bakıp normalleşmeyi sağlaması lazım. Biz Türkiye’de bu işi yüzde 50-50'ye getirdikten sonra, yani normalleşmeyi sağladıktan sonra kotaları kaldırmayı düşünebiliriz” dedi.
· Fırsat ve hak eşitliği şart
Erkekler ile kadınlar arasındaki ücret farklılıkları açısından değerlendirildiğinde uçurumun en açık olduğu sektörlerin, yüzde 25’lik farkla inşaat sektörü, yüzde 22’lik farkla finans-bankacılık ve yüzde 20’lik farkla eğitim sektörü olduğunu söyleyen Murat Yeşildere, “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin beşincisi olan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” dünyanın kanayan yaralarından biri... Kız çocuklarının ve kadınların toplumun yarısını, yani potansiyelin yarısını oluşturduklarını dikkate alırsak, belki de dünyanın en önemli sorunlarından biri... Bir şekilde eğitime erişip iş de bulsalar dahi dünyanın bir çok ülkesinde ücret eşitsizliği ile karşı karşıya geliyorlar. Türkiye’de de durum çok farklı değil. Türkiye’de şirketlerin daha şeffaf hareket ederek, her seviyedeki erkek ve kadın çalışanlarının, önce ücret seviyelerini, daha sonra da cinsiyete dayalı önyargıların yarattığı ücret farklılıklarını açıklaması gerekiyor. Ve en kısa zamanda bu durumun iyileştirilmesi için de çalışmaları başlatması önemli bir adım olacaktır” diye belirtti ve ekledi: “Hayatımızın her anında bizlere ilham veren, güç katan ve dünyayı daha güzel bir yer haline getiren tüm kadınları kutluyorum. Kadınların eşit haklara sahip olması, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve her alanda adil temsil edilmesi için hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum. Hep birlikte daha eşit, adil ve kapsayıcı bir dünya inşa edebiliriz. Tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum."