KPMG: Deniz taşımacılığında yeni limanlara talep artabilir
Saat: 17:21

KPMG'nin altyapı ve taşımacılık sektöründe küresel çapta yaşanan dönüşümleri ele aldığı “Altyapı ve Taşımacılıkta Öne Çıkan Trendler” raporu yayımlandı.
KPMG'nin “Altyapı ve Taşımacılıkta Öne Çıkan Trendler” raporuna göre, ticaret savaşları olasılığını yükselmesi ve önemli pazarlarda yeni gümrük vergileri ile düzenlemelerin devreye girmesiyle birlikte, tedarik zincirlerinin büyük bir baskı altına girmesi bekleniyor. Raporda bu gelişmelerin deniz yollarının yeniden çizilmesine ve yeni limanlara olan talebin artmasına neden olabileceğine de dikkat çekiliyor.
Rapor, ekonomilerin yeniden şekillendiği, tedarik zincirlerinin ve finansman modellerinin dönüştüğü bir ortamda dijital entegrasyonun ve sürdürülebilirlik odaklı yeni stratejilerin sektörü nasıl değiştirebileceğine dikkat çekiliyor.
Rapor hakkında değerlendirmede bulunan KPMG Türkiye Taşımacılık ve Turizm Sektör Lideri Mert Öner, “KPMG olarak, lojistik ve taşımacılık alanındaki uzmanlarımızla, kamu ve özel sektör kuruluşlarının belirsizlikler içinde güvenle hareket etmelerine yardımcı oluyoruz. Stratejiden uygulamaya kadar her aşamada müşterilerimizle birlikte çalışarak hedeflerine hızlı ve etkili bir şekilde ulaşmalarını sağlıyoruz. Bu kapsamda sektördeki yöneticilere, karar alıcılara ve yatırımcılara rehberlik etmek için hazırladığımız raporumuzda, uzmanlarımızın da görüşlerini alarak, dünya çapında yaşanan büyük dönüşümlerin sektörü nasıl şekillendirdiğini inceledik. Onların değerlendirmeleri, önümüzdeki yıllarda sektörü etkileyecek en önemli trendleri ve öngörüleri içeriyor. Raporumuz, sadece sorunları ele almıyor aynı zamanda bu trendlerin nasıl gelişeceğine dair tahminleri sunuyor ve değişime nasıl uyum sağlanabileceğine dair değerli öneriler içeriyor.” dedi.
Tedarik zincirlerinin büyük bir baskı altına girmesi bekleniyor
Rapora göre bu yıl, ticaret savaşları olasılığını yükselmesi ve önemli pazarlarda yeni gümrük vergileri ile düzenlemelerin devreye girmesiyle birlikte, tedarik zincirlerinin büyük bir baskı altına girmesi bekleniyor. Küresel siyasetçilerin son açıklamaları, tarifeler ve karşı tarifelerin uygulandığı dinamik bir döneme girdiğimizi gösteriyor.
Aynı zamanda, şirketlerin tedarik zincirlerindeki Kapsam 3 emisyonlarını değerlendirme ve yönetme konusunda artan bir taleple karşılaşmaları muhtemel. Bu durum, kısmen tedarik zinciri sürdürülebilirliğiyle ilgili yeni düzenlemelerden, kısmen de yatırımcıların ve müşterilerin şeffaf karbon raporlamasına yönelik artan talebinden kaynaklanacak. Tüm bu gelişmeler, şirketleri daha esnek, verimli ve dayanıklı tedarik zincirleri oluşturmaya zorlayarak, bu konuyu kurumsal gündemin üst sıralarına taşıyacak.
Rapora göre bu gelişmeler doğrultusunda düzenleyiciler, işletmeler üzerindeki yükü azaltmak ve yeni büyüme fırsatları yaratmak için pazarlar arasında daha fazla uyum sağlama konusuna odaklanacak. Liman, hava ve taşımacılık gruplarının öncülük ettiği endüstri kuruluşları, değişim için ortak bir vizyon oluşturmaya çalışacak. Altyapı sahipleri, geliştiriciler, operatörler ve yatırımcılar için standardizasyon, uzun vadede önemli fırsatlar sunacak. Bu nedenle raporda altyapı oyuncularının, etki alanlarında standartları şekillendirmeye ve yönlendirmeye başlamaları tavsiyesinde bulunuluyor. Ayrıca, standartların mevcut planlarını, tasarımlarını ve yatırımlarını nasıl etkileyebileceğini dikkatlice değerlendirmeliler.
Deniz yolları yeniden çizilebilir, yeni limanlara talep artabilir
Raporda bu gelişmelerin küresel deniz taşımacılığı şirketlerini ve yatırımcıları nasıl etkileyebileceğine de dikkat çekiliyor. Buna göre yaşanabilecek ihtimaller şu şekilde özetleniyor. Şirketler yeni tarife riskleri ve maliyetlerini yönetmek için değer zincirlerini yeniden yapılandırırken, küresel tedarik zincirlerinin ciddi şekilde sekteye uğrayacağını öngörmek mümkün. Bazı şirketler en büyük müşteri tabanlarına yakınlaşmayı tercih ederken, diğerleri yeni ihracat pazarlarına yönelebilir. Bu da deniz yollarının yeniden çizilmesine ve yeni limanlara olan talebin artmasına neden olabilir.
Sürdürülebilirliğin müşterilerin gündeminde üst sıralarda kalmasını beklendiğini belirten raporda, bu durumun da deniz taşımacılığı şirketleri için rekabetçi baskılar yaratacağına vurgu yapılıyor. Ayrıca talep istikrarsızlığı, artan kapasite, karbon azaltma baskısı ve değişen ticaret modelleri arasında, deniz taşımacılığı ücretlerinin çok daha dalgalı hale gelmesi de bekleniyor.
Bu dönemdeki belirsizlikler ve marj dalgalanmalarının, birçok deniz taşımacılığı şirketini yatırım stratejilerini gözden geçirmeye zorlayacağına da dikkat çekilen raporda iyi zamanlarda iş birliği, dijitalleşme ve sürdürülebilirliğe yatırım yapılması tavsiyesinde bulunuluyor. Bu belirsiz ortamda, deniz taşımacılığı yöneticilerinin elde ettikleri kazançları uzun vadeli verimlilik ve rekabet avantajı sağlayacak alanlara yeniden yatırmalarının da akıllıca olacağına vurgu yapılıyor. Rapora göre ticaret savaşı tehditleri azalsa bile, bu dönem deniz taşımacılığı liderlerine dünyanın ne kadar belirsiz olduğunu bir kez daha hatırlatmalı.