A24.com.tr » » Türkiye'nin göçmen tarihi ( Göçmenle mülteci arasındaki farklar neler? )

Türkiye'nin göçmen tarihi ( Göçmenle mülteci arasındaki farklar neler? )

Türkiye'nin göçmen tarihi ( Göçmenle mülteci arasındaki farklar neler? )

Orta Doğu'da iç savaşlardan dolayı milyonlarca insanın yer değiştirdiği bir ortamda Türkiye'nin göç tarihi hakkında bilinmesi gerekenleri ve göçmenle mülteci arasındaki farkları sizler için araştırdık

A24 - ÖZEL

Son yıllarda coğrafyamızda yaşanan sorunlar, çeşitli ülkelerde çıkan iç savaşlar ülkemize milyonlarca sığınmacının gelmesine yol açtı. Özellikle Suriye'de yaşanan iç karışıklıktan dolayı 3 milyondan fazla insan ülkelerini terk etmek zorunda kaldı.  Bu durum birçok tartışmaları da beraberinde getirdi.

Suriye'deki savaştan kaçıp ülkemize gelen insanların göçmen statüsünde mi yoksa mülteci statüsünde mi olacağı sıkça tartışıldı. Şimdi bu kavramların ne anlama geldiğini öğrenelim daha sonra Suriye'den gelen insanların göçmen mi yoksa mülteci mi olduğuna siz karar verin.

Tarih boyunca ülkemizde yaşanan göç olaylarına değinmeden önce göçmen ile mültecinin ne olduğunu açıklayıp aralarındaki farkı açıklamakta fayda var.

GÖÇMEN NEDİR?
Muhacir olarak da bilinen göçmen kelimesi literatürde en kısa tanımıyla bir ülkeden başka bir ülkeye göç eden kişi olarak bilinir. Göçmenlik kendi içinde çeşitli şekillerde yer bulur. Örneğin bir göçmen en az iki ülkeyi ilgilendirmektedir. Bunlardan ilki terk edilen ülke, diğeri ise yerleşilen ülkedir.

Terk edilen ülke dış göçe neden olurken yerleşilen ülke iç göçe neden oluyor. Bunun yanı sıra göçmenler bu iki ülke dışında da dolaşmaları durumuna ise transmigration denir. Herhangi bir ülkeye yerleşmeyi düşünmeyen göçmenlere ise tansit göçmen olarak biliniyor.



MÜLTECİ NEDİR?
Mülteciler kişisel görüşleri, inançları vs nedenlerden dolayı zulüm ve baskı gören ölüm korkusundan dolayı ülkesini terk etmek zorunda kalan ya da zorla terk ettirilen kişi ve kişiler olarak tanımlanıyor.

Bir kişinin mülteci olabilmesi için gerçekten belirtilen sebeblerden dolayı ülkesini terk etmek zorunda kalmış olması gerekiyor. Aksi takdirde sığınma talebi kabul edilmez.

Mültecilik hukuki bir statüdür. Birleşmiş Milletler (BM) mülteci kavramını şu şekilde açıklıyor. Dini, ırkı, milliyeti veya belli bir siyasi düşüncesinden dolayı zulüm gören bu nedenle ülkesini terk etmek zorunda kalan ya da zorla terk ettirilen kişidir.

Günümüzde Suriye'de yaşanan iç karışıklıklar mülteci tanımına uyduğu için bu ülkeden Türkiye'ye gelen kişi ve kişiler bir göçmen değili sığınmacı statüsünde yer alıyor.



GÖÇMEN VE MÜLTECİ ARASINDAKİ FARKLAR
Sıklıkla birbirine karıştırılan bu iki tanım arasındaki en önemli fark göçmenler ülkelerini kendi istekleri doğrultusunda terk ederken, mülteciler ülkelerini terk etme zorunda kalır ya da terk ettirilen kişilerden oluşur.

Bir başka önemli fark ise göçmenler mülteciler gibi haklara sahip olmadıkları için uluslarası alanda herhangi bir korumaya sahip olmadıkları bliniyor.

OSMANLI VE CUMHURİYET DÖNEMİNDE YAŞANAN GÖÇLER
Dünyada son yıllarda sıkça tartışılan göçmen ve mülteci kavaramlarının ne olduklarını ve aralarındaki farkları öğrendikten sonra şimdi ülkemizin göçmen tarihine bir göz atalım.

İnsanlık tarihinde önemli bir konuma sahip olan Anadolu'nun tarih boyunca birçok iç ve dış göç olaylarına sahne olduğu bilinen bir gerçek.

Tabiki yıllar boyunca sıra gelen bu göç hareketleri birçok siyasal soruna yol açtığı gibi çeşitli yöntemlerin gelişmesinede neden olmuştur.

ANADOLU'YA GÖÇ 18. YÜZYILDAN SONRA BAŞLIYOR

Tarih kitapları incelendiğinde Anadolu'nun özellikle 18. yüzyıldan sonra büyük göç hareketlerine neden olduğunu görmekteyiz. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırlarının genişletme poltikasıyla birlikte insanlar göç etmeye teşvik edilmiş bu sayede Anadolu dışında kalan topraklarda da Türkçe konuşulmaya devam etmiştir.

Ancak Osmanlı Devleti'nin zamanla zayıflaması sonucu bu durum tersine dönmüş ve Anadolu dışına göç eden insanlar tekrar Anadolu'ya dönmeye başlamıştır.

Cumhuriyet dönemie gelindiğinde ise Osmanlı zamanından kalan göçmen sorunları değişik politikalar uygulanarak giderilmeye çalışılmıştır. Konuya Cumhuriyet dönemine geçmeden önce Osmanlı döneminde yaşanan göç olaylarını ele almakla başlayalım.

OSMANLI DÖNEMİNDE DIŞARIDAN GÖÇ EDENLER
18. yy ile 19 yy arasındaki göç olaylarına baktığımızda Anadolu'ya dışarıdan göç edenleri iki şekilde görüyoruz.

Bunlardan ilki Türkçe konuşulan bölgelerden göç etmek zorunda kalanlar ikincisi ise Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması sonucu yaşadıkları bölgelerden göç etmek zorunda bırakılanlar olarak göze çarpıyor.

Yine bu yıllarda Kırım'da yaşayan nufüsun Osmanlı yönetimi altındaki bölgelere göç ettiğinide biliyoruz. Tarihte bu olay Osmanlı'nın karşılaştığı ilk dış göç olgusu olarak bilinir.

Yine aynı yüzyılda Osmanlı - Rus - Avusturya savaşları neticesinde Osmanlı topraklarına Kırım, Kazan, Kafkasya ve Özi bölgelerinden kitleler halinde göçler başlamasına neden olmuştur.

Daha sonraları Rusların Azebaycan'ı işgali ile birlikte göç olayları İran üzerinden Anadolu'ya yönelmeye başlamıştır. Yüzbinlerce insan Trabzon, Samsun, Sinop ve Varna limanlarına getirilmiştir. Kafkasya'da süren bu göç olayları yaklaşık 50 yıl boyunca devam etmiştir.

Osmanlı'nın dağılmaya başladığı dönemde ise Balkanlarda yaşayan Türklerin çoğu güneye doğru göç etmeye başlamışlardır. Yaklaşık 200 bin göçmen İstanbul ve Rumeli'nin çeşitli bölgelerine yerleşmiştir.

1820 yılında ise Mora Yarımadasında bağımsız bir Yunan Devleti’nin kurulması sonucu bölgede yaşayan Türkler Anadolu'ya göç etmek zorunda kalmışlardır.

1854 - 1856 yılları arasında meydana gelen Kırım savaşı sonucunda ise 600 bin civarında göçmenin yine Anadolu'ya geldiği biliniyor.

1905 - 1908 yıllarında ise Kazan ve Azerbaycan’dan göçler başlamış göç eden insanlar Amasya ve Kars illerinde yerleşmişlerdir.

Kafkas Cumhuriyeti'nin ortadan klakması sonucunda da Gürcistan’dan ve Ermenistan’dan çok sayıda aile Anadolu’ya göç ederek Muş, Kars ve Konya bölglerine yerleşmişlerdir.

1912 - 1913 Balkan Savaşı sırasında 117 bin 352 kişi 1914 -1915 Birinci Dünya Savaşı sırasında da yaklaşık 120 bin 556 göçmenin Anadolu’ya geldiği tahmin ediliyor.

"CUMHURİYET DÖNEMİNDE DIŞARIDAN GÖÇ EDENLER"

"YUNANİSTAN’DAN GÖÇLER"
Cumhuriyet döneminin en önemli ve en yoğun göç hareketi 1922 yılında gerçekleştirilen Türk-Yunan halkları değişimidir.

Bu olay sonucunda 100 bin Türkiyeli Rum Yunanistan’a göç ederken, 400 bin Türk’te Anadolu’ya göç etmiştir. Bu göç hareketi 1949 yılına kadar devam etmiştir.

1952 - 1969 yılları arasında da Yunanistan’dan Türkiye'ye yaklaşık 25 bin kişinin göç ettiği biliniyor.

1923 - 1995 yılları arasında Türkiye’ye göç eden nüfusun yüzde 25’i olan, 424 bin 645 kişiyi Yunanistan göçmenleri oluşturuyor.



"BULGARİSTANDAN GÖÇLER"
Anadolu'ya ikinci büyük göç dalgasını ise Bulgarlar oluşturuyor. Bu göçler 1989 yılına kadar sürmüş olup,Cumhuriyet döneminde ülkemize gelen Bulgar göçmen sayısı 790 bin 717'dir. Bu da Cumhuriyet döneminde ülkeye gelen toplam göçmenlerin % 48’ini oluşturur.

1925 yılında yapılan Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ikamet sözleşmesi ile ülkemize toplam 56 bin 906 ailede 218 bin 998 kişi Türkiye’ye göç etmiştir.

1950 - 1952 yıllarında ise Bulgaristan'ın baskısı sonucu 154 bin 393 iskanlı göçmen Türkiye'ye yerleşmiştir.

1968 - 1979 yılları arasında ise Türkiye-Bulgaristan Yakın Akraba Göçü Anlaşması ile 116 bin 521 kişi Türkiye’ye göç etmiştir.

Bulgaristan’dan son göç hareketi 1989 yılında meydana gelmiştir. Bu yıl Bulgar hükümeti Türk kökenli müslüman insaları Türkiye'ye göç etmeye zorlamıştır.

Bu olay II nci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da görülen en yoğun ve zorunlu göç akımı olarak tarihe geçmiştir. Türkiye'ye o yıl 3 ay gibi kısa bir sürede 226 bin 863 kişi göç etmiştir.

"YUGOSLAVYA’DAN GÖÇLER"
Yugoslavya'dan Cumhuriyet döneminde Türkiye'ye toplam 305 bin 158 kişinin göç ettiği biliniyor.  Bu ülkeden yapılan göç olayları Bulfaristan ve Yunanistan gibi zorunlu değildir. Göçmenler sosyo-ekonomik nedenlerden dolayı Yugoslavya'dan ülkemize göç etmişlerdir.

"ROMANYA’DAN GÖÇLER"
Romanya'dan ise ülkemize 1923 - 1949 yılları arasında 79 bin 787 kişi göç etmiştir. Ayrıca 43 bin 271 kişide serbest göçmen olarak ülkemize gelmiştir.

"DİĞER ÜLKELERDEN GÖÇLER"
Cumhuriyet döneminde Anadolu’ya yalnızca Balkan ülkelerinden göç meydana gelmemiştir. Özellikle müslüman ülkelerden ve Türk dil grubuna dahil ülkelerdende Anadolu'uya göç yaşanmıştır.

Örneğin Türkistan'dan yaklaşık 3 bin, Afganistan'dan ise yaklaşık 4 bin kişi ülkemize göç etmiştir.

"DOĞU TÜRKİSTAN’DAN GÖÇLER"

Doğu Türkistan olarak da bilinen Uygur Özerk Bölgesi’nden 1951 yılında ülkemize 1853 Doğu Türkistanlı göçmen yerleşmiştir. Bunun haricinde yine aynı yıl Hindistan, Pakistan ve Suudi Arabistan üzerinden 500 Doğu Türkistan'lı göçmen ülkemize gelmiştir.

"KIBRIS’TAN GÖÇLER"
1570 yılında Osmanlı idaresine geçen yavru vatan Kıbrıs'a o tarihlerde Anadolu'nuın çeşitli şehirlerinden 50-60 bin civarında Türk yerleştirilmişti.

Ancak ilerleyen tarihlerde ada İngilizlere kiralanınca burda yaşayan Türkler Anadolu'ya göç etmek zorunda kaldılar. Lozan anlaşması ile ada tamamen İngilizlerin olunca adada yaşayan yaklaşık 70 bin Türk Anadolu'ya göç etti.

"IRAK VE SURİYE’DEN GÖÇLER"
Suriye Türkleri'nin 1945, 1951, 1953 ve 1967 yıllarında Türkiye'ye toplu olarak göç ettiği biliniyor. Sayıları hakkında pek bilgi bulunmayan bu göçmenlerin ülkemizin güney bölgelerine yerleştiği bilinmekte.

Günümüzde ise Suriye'deki iç savaştan kaçıp ülkemize gelen insanlar göçmen statüsünde olmayıp kimi zaman sığınmacı, kimi zaman mülteci olarak anılıyor.. Bunun sebebi yukarı da belirttiğimiz nedenlere bağlıdır.

Bilal ŞAHİN / A24

YORUMLAR
  Güzelliğin izini ülkeleri gezerek süren sanatçı (Dünya'nın en güzel kızları)
Güzelliğin izini ülkeleri gezerek süren sanatçı (Dünya'nın en güzel kızları)