Yargıtay Kararları Işığında Boşanma Davalarında En Çok Merak Edilenler

2022 yılında yaklaşık 180 bin çiftin boşanması, her bin kişiden 2,2’sinin evliliğini sonlandırdığı anlamına geliyor. Boşanma süreci başlı başına zorlayıcı olsa da, tarafların anlaşamaması durumunda süreç daha da karmaşık hale gelebiliyor. Özellikle sosyal medya kullanımı, eğitim hayatına destek eksikliği ve iş hayatına müdahale gibi konular, boşanma davalarında en çok tartışılan ve merak edilen meseleler arasında yer alıyor. Boşanmaların taraflar üzerindeki etkilerini değerlendiren KYO Legal Hukuk Bürosu Ortak Avukatı Furkan Ökse, sosyal medya kullanımının evlilikler üzerindeki olumsuz etkilerinin mahkemeler tarafından ciddiyetle ele alındığına dikkat çekiyor.

Türkiye’de boşanma oranlarının artması, boşanma davalarıyla ilgili pek çok merak edilen soruyu gündeme getiriyor. Boşanma süresinin ne kadar süreceğinden sosyal medya kullanımının evliliğe etkilerine kadar birçok konu, Yargıtay kararlarıyla şekilleniyor. Özellikle sosyal medyanın evlilikler üzerindeki olumsuz etkileri dikkat çekiyor; Yargıtay, sürekli sosyal medya kullanımını boşanma sebebi olarak değerlendirebiliyor. Ayrıca, kadının eğitim hayatını desteklememek ya da eşin iş hayatına müdahale etmek de boşanma sebepleri arasında sayılıyor. Bu gibi durumlar, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına ve boşanmanın kaçınılmaz hale gelmesine yol açabiliyor. Yargıtay’ın bu konulardaki kararları, evlilikte karşılıklı saygı ve desteklemenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Anlaşmazlıklar Süreci Nasıl Uzatıyor?

Türkiye’de boşanma oranlarının son yıllarda hızla artması, evliliklerin giderek daha kırılgan hale geldiğini gösteriyor. 2022 yılında yaklaşık 180 bin çiftin boşanması, boşanma sürecindeki karmaşıklıkları ve hukuki zorlukları da beraberinde getiriyor. Boşanma davalarının süresi, tarafların anlaşmazlık seviyesine göre büyük ölçüde değişiklik gösteriyor. Anlaşmalı boşanmalar, tarafların her konuda mutabık kalması durumunda genellikle 1 ay gibi kısa bir sürede sonuçlanırken, velayet, tazminat ve nafaka gibi konularda anlaşmazlık yaşanan çekişmeli davalar 2 yıl gibi uzun bir süreye yayılabiliyor. Bu süre zarfında taraflar hem maddi hem de manevi olarak yıpranabiliyor, bu da boşanma sürecini daha da zorlaştırıyor. Bu bağlamda, Türkiye İstatistik Kurumu'nun verileri, büyük şehirlerde ve metropollerde boşanma oranlarının daha yüksek olduğunu, bu bölgelerdeki çiftlerin daha fazla sosyal baskıya ve ekonomik strese maruz kaldığını ortaya koyuyor.

Dijital Dünyanın Evlilik Üzerindeki Etkileri

Sosyal medya kullanımının evlilik üzerindeki etkileri, Yargıtay’ın boşanma davalarında dikkatle ele aldığı en önemli konular arasında yer alıyor. Türkiye’de internet kullanımının %73,8'inin sosyal medya platformlarında gerçekleştiği ve ortalama bir vatandaşın günlük internet kullanımının 7 saat 57 dakikayı bulduğu göz önüne alındığında, sosyal medyanın çiftler arasındaki ilişkileri ne kadar etkileyebileceği açıkça görülüyor. Yargıtay, bir eşin sürekli sosyal medyada vakit geçirmesinin, diğer eş için evlilik birliğini çekilmez hale getirebileceğine dikkat çekiyor. Yargıtay’ın bir davada verdiği karara göre, sosyal medyada aşırı zaman harcamanın, evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte bir geçimsizlik oluşturduğu belirtilmiştir.

Eğitim ve İş Hayatına Karışmak Boşanma Sebebi Sayıldı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin son kararları, evlilikte bireylerin özgürlük ve gelişim alanlarına müdahalenin ciddi sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Eşin eğitim hayatını desteklememek, manevi anlamda bağımsız bir yaşam kurmasına engel olmak ve onu evden uzaklaştırmak, evlilik birliğini temelinden sarsan ciddi kusurlar arasında değerlendiriliyor. Bu tür davranışlar, Yargıtay tarafından tam kusur olarak kabul edilmekte ve boşanma sebebi sayılmaktadır. Benzer şekilde, eşin iş hayatına müdahale etmek, giyim tarzını kontrol etmek, katılacağı toplantılara ve görüşeceği kişilere karışmak da sosyal şiddet olarak nitelendirilmiş ve bu tür müdahaleler boşanma sebebi olarak kabul ediliyor. Bu kararlar, bireylerin kişisel alanlarına saygı gösterilmesi gerektiğini ve bu sınırların aşılmasının evlilik birliğinin devamını tehlikeye atabileceğini açıkça ortaya koyuyor.

Boşanma süreciyle ilgili merak edilen detayları cevaplayan KYO Legal Hukuk Bürosu Ortak Avukatı Furkan Ökse, “Türkiye'de boşanma oranlarının son yıllarda hızla artması, evlilik kurumunun modern toplum dinamikleriyle karşı karşıya kaldığı zorlukları gözler önüne seriyor. Özellikle sosyal medya kullanımının evlilik üzerindeki olumsuz etkileri, çiftler arasındaki anlaşmazlıkları derinleştirirken, eğitim ve iş hayatına yapılan müdahalelerin de evlilik birliğini temelinden sarstığı görülüyor. Yargıtay’ın bu konulardaki kararları, evlilikte karşılıklı saygı ve desteklemenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. KYO Legal olarak, müvekkillerimize bu süreçlerde en iyi şekilde rehberlik etmeye ve onların haklarını korumaya odaklanıyoruz. Modern yaşamın getirdiği bu yeni zorluklarla başa çıkmak için hukukun bize sunduğu tüm araçları en etkili şekilde kullanarak, müvekkillerimizin haklarını savunmak için yanlarında yer alıyoruz” açıklamasında bulundu.